Siyonist işgal rejiminin İsmail Heniyye’yi şehid etmesi nedeniyle Türkiye’de bugün bayraklar yarıya indirildi ve bir çok yerde olduğu gibi Karlıova ilçesinde de basın açıklaması yapıldı.
İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikast sonucu şehit olan HAMAS lideri İsmail Haniye için Cuma namazında kılınan gıyabi cenaze sonrası yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı.
Karlıova HÜDAPAR ilçe teşkilatı tarafında düzenlenen basın açıklamasına yüzler kişi İsrail ve destekçilerine lanet okudu. Karlıova Dörtyol mevkiinde basın açıklaması metnini Şehmus Korkmaz okudu.
Açıklamada, “Bugün özellikle Gazze’de yaşanan insani trajedi bir yandan hâkim ideolojinin âdemoğluna yaklaşımdaki sahtekârlığı, ikiyüzlülüğü ve çifte standardı gün yüzüne çıkarırken diğer yandan ise insanlığı derin bir anlam arayışına itiyor. Dini, dili ve rengine bakmaksızın vicdanı olan herkes canlı yayında dünyanın gözü önünde yaşanan bu soykırım karşısında Batı’nın ikircikli tutumundan utanıyor, nefret ediyor ve dahi tiksiniyor. Bu yüzden Gazze’de Katil İsrail eliyle yerle bir edilen her ne kadar masum insanların evleri ve hayalleri görünse de aslında orada enkazın altında kalan asıl şey Batı’nın bütün insanlığa dayattığı sahte değerlerdir. Bugüne kadar bütün inanların hayranlıkla baktığı ve öykündüğü bu değerler sistemi, son nefesini veren Gazzeli masum bebeklerle, şehadet şerbetini içen onurlu kadınlarla ve cesurca Rabbine kavuşan her kahramanla birlikte eriyor ve sona eriyor.
Evet, Gazze’nin kahraman direnişçileri kanlarının son damlasına kadar savaşıyor ve destansı mücadelelerine devam ediyor. İslam ümmeti olarak bizler de pasif, kesif ve sefih bir duruşla varlığımızı zillet içerisinde sürdürmeye devam ediyoruz. Gazze’nin masum çocuklarının, kadınlarının ve yaşlılarının katledilmesinden dolayı hesabını çetin bir şekilde ilahi huzurda vereceğimizi unutmayalım.
Bedenler parçalanırken, ağıtlar arş-ı alayı titretirken, mabedler bombalanırken, hastaneler işlevsiz bırakılırken ve eğitim kurumları bir bir yok edilirken bizler tüm bunlar karşısında sessizliğimize devam ederek zimni bir destek içerisinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Bir yandan boykotu delerken beri taraftan ellerimizi açarak dua etmeye çalışıyoruz. Bu duaları vicdan sahibi hiçbir kul bile kabul etmezken yüce yaradan nasıl kabul edecektir! Nefsimizle mücadele ederken dünya sarhoşluğuna yenilen biz, acaba Siyonist israil’e karşı nasıl bir atağa geçebiliriz ki?
Zihinlerimiz işgal edilmiş, kalem ve lisanımız işgalcilerden yana tavır koymuş. Ve aynı zamanda dünya küfür istikbarıyla aynı fotoğraf karesinde yer alırken nasıl mazlum Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu iddia edebiliriz ki?
Bu gün öyle bir gündür ki ümmet orta yerinden vuruldu. Gözyaşları akıp sel oldu. Öfke yumrukları bir tufan oldu. Direnişin kahramanı, Filistin’e özgürlük vazifesini layıkıyla icra ederek Rabbiyle buluşmaya gitti.
Evet, direniş cephesinin lideri şehid İsmail Heniyye inandığı gibi yaşadı, yaşadığı gibi Rabbine kavuştu. Rabbim şehadetini makbul ve âli eylesin.
Direniş cephesi; şehid Heniyye’nin şehadetiyle daha çok bilenecektir. Mücadele ve cihad azimleri daha çok artacaktır Allah’ın inayetiyle…
Aksa özgür, Filistin bağımsız oluncaya kadar kıyam ve serdengeçme ruhu devam edecektir.
Büyük şeytan Amerika katil işgalci lideri beyaz saraya davet ederek sırtını sıvazladı, ayakta alkışladı. Katliama devam, soykırıma devam, suikastlara devam telkininde bulundu. İslam ülkelerinin içine fitne tohumunu atmaya, coğrafyamızı talan etme ve yangın yerine çevirme senaryolarını uygulamak için talimatla katilini işgal edilmiş topraklara geri gönderdi.
Ümmet olarak, Müslüman halk olarak daha çok birlik ve vahdete ihtiyaç duyduğumuz bir evreden geçiyoruz. Şehid Heniyye’nin vasiyeti gereği haykırmalıyız, meydanları doldurmalıyız, sokaklarda yürüyüş yapmalıyız, sosyal medya tufanını başlatmalıyız ki dünyayı siyonistlere dar etmeli, büyük şeytan Amerika’nın şeytani maskesini paramparça etmeliyiz.
Şehid Heniyye’nin vasiyetine dönüşen 3 Ağustos çağrısını ümmetin kıyam ve kurtuluş günü olarak ilan etmeliyiz.
Ülkemizin yetkililerine sesleniyoruz. Sokağın sesine kulak verin. Meydanların sesini duyun. Allah’tan korkun. Milli menfaatlerinizi akan mazlumun kanına tercih etmeyin. Her gün yapılan katliamlara seyirci kalmayın. Soykırımları izleyerek maslahatınızı öncelemeyin. Aksi halde bu yangın sizi de bizi de saracaktır. Acil stratejik adımlar atın. Adım atarsanız güçlü olursunuz, güçlü olmak için risksiz hesaplar peşinden koşmayın. Uluslararası diplomasi ve anlaşmaları bağlayıcı olarak görmeyin zira işgalci ve istilacı güçler bunu açık bir şekilde çiğnediklerinde bağlayıcı görmezken neden bizim için bağlayıcı olsun ki?
Şu taleplerimizi en gür şekilde tekrarlıyoruz.
Gasıp İsrail’e yönelik hava ve deniz ulaşım ağını kapatın.
Diplomatik, askeri, siyasi, ekonomik tüm ilişkileri acilen gözden geçirin ve derhal adım atın. Müslüman halkımızın sabrını daha fazla taşırmayın.
İsrail’e giden ticaret limanlarını hemen kapatın.
Petrol ve enerji nakil hatlarının vanalarını derhal kapatın.
Mavi vatan sahasını işgalci ve istilacı israil’e destek için giden gemilerin ulaşımına kapatın.
Çifte vatandaşlık statüsüne sahip olanlar için HÜDA PAR’ın kanun teklifini meclisi olağanüstü toplayarakacilen yasalaştırın ki bu katil askerlerin akıttığı mazlumların kanı size de sıçramasın.
Ülkemizin sahip olduğu jeostratejik, jeopolitik, jeoaskeri ve jeoekonomik unsurlarını hemen devreye sokun. Korkmayın, siz çok güçlüsünüz. Allah’ın size verdiği bu güzel vatanın her türlü araçlarını lehinize dönüştürme sanatını gösterin. Bu halk darbede nasıl ki işgalcilere prim vermedi ve yanınızda saf tuttu. Aynı şekilde yine sizinle ve direniş cephesinin neferleriyle beraberdir. Lütfen tarihi misyonunuza dikkat edin.
Aksa’nın özgürlüğü için şehid olan liderlere selam olsun.
Direniş komutanlarına selam olsun.
Direniş cephesinde çarpışan mücahidlere selam olsun.
Kıyam eden Filistin’in kahraman halkına selam olsun.
Allah’ın selamı hepinizin üzerine olsun” dedi. Basın açıklaması yapılan dua ile son buldu.